Sivasın imajına zarar verenler

[Sabiha Serin]

SİVASIN İMAJINA ZARAR VERENLER


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Sivas Postası Gazetesinde 17.2.2010 tarihli köşe yazımdır.


Her zaman Sivaslı olmaktan onur duyarım. Burada doğdum, büyüdüm ve halen iyi ki burada yaşıyorum, ne mutlu bana. Memleketimi, toprağımı ölesiye seviyorum. Bugüne kadar Sivas’ımız için bulunduğum hiçbir yerde Sivas’a olumsuz söz söyletmem, buna asla izin vermem. Çünkü Sivas tarihi ve coğrafyası ile, insanları, gelenek ve görenekleri, havası, suyu, doğası, kültürü, sanatı, her türlü güzelliği ile muhteşem bir şehirdir. Her şeyden önemlisi Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, kültür ve sanat şehri olması nedeniyle çok özeldir.

Sivas’a hak ettiği gibi sahip çıkan yeterli olmasa da bizler Sivaslılar olarak elimizden geldiğince Sivas için çalışmalı, birlik beraberlik içinde tutkun olmalı, birbirimizi sevip saymalıyız, her konuda birbirimize destek olup tek yumruk halinde kenetlenmeliyiz. Sivas’ı dışarıya güzel ve olumlu tanıtmalıyız. Bunun içinde Sivas’a yapılan hizmetlerde olumlu gördüklerimizi onurlandırdığımız gibi olumsuz gördüğümüz konuları da yapıcı olarak uyarmak, görüşlerimizi önermek gerektiğini düşünüyorum. Kıskançlık ve kaprisi bırakıp gülen yüzlerle, hoşgörü ile dostça yaşamalıyız.

Sivas’ın imajındaki etkenler bence her şeyden önce insan iletişimidir. Hangi il olursa olsun bir ilin Memuru, İşçisi, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında çalışan personelinden tutunda, Muhtarı, Esnafı, Belediye Otobüs şoförü, Lokantalardaki garsonlarına kadar,toplum ile yüz yüze iletişimi olan herkes için insan iletişimi o ilin imajı açısından çok önemlidir diyorum.

Sivas’ımızda insan iletişimi konusun da biraz daha gayret edilmeli bence. Her yetkili ve esnaf kendi bünyesinde çalışanlarına bu konuda eğitim vermesi ve sadece yapılan işin üretim fazlalığı, verilen emek ve ekonomik kazanç dışında Sivas’ı dışarıya karşı olumlu imajla tanınması için uyarmalı, gerekirse seminerler düzenlenmeli, insan iletişimi öğretilmeli eğitilmelidir.

Örneğin eşiniz ve misafiriniz ile Sivas’ın tanınmış, il dışında dahi adı ünlü bir köftecisine gidiyorsunuz ve hayal kırıklığı ile oradan ayrılıyorsunuz. Çünkü: Lokantadan içeri girdiğinizde ilgilenen olmadığı halde bir masa bulup oturuyorsunuz. Dakikalar sonra gelip siparişiniz alınıyor. Ayran geliyor, bardak yok.(bardaklar da zaten lekeli ) soğuk çorba geliyor ekmek yok..Bunları getirmeleri için tek tek garsondan rica ediyorsunuz ama il dışından gelen konuğunuzun yanında size sert cevap vererek “Acelen ne nedek bekleyen sade sen değilsin ki” diyorsa üstelik gelen müşteri “Şeker hastasıyım,lütfen köftelerimi getirmekte öncelik tanır mısınız” dediğinde müşteriye “ Bekleyen sadece sen misin dayı”gibi cevaplar alırsanız, istediğiniz köfteler 30 dk sonra gelirse hadi siz yabancı olun da Sivas’a karşı iyi imaj edinin. .Yada bir kamu kuruluşuna gittiğinizde memurun sırada bekleyen vatandaşa kaprisli sert tavrı ile işlem yapması, Belediye Otobüsünde şoförlerin yolculara sert konuşması, alış veriş için gittiğiniz herhangi bir işyerinde, kuaförde dahi müşteriye davranış v.s. Bütün bunlar insan iletişimi, o ilin imajı için çok önemlidir diye düşünüyorum. Buradan çok saygıdeğer yetkililerimize ufak bir önerim olacak.

Her ilin tüm resmi ve özel işyerlerindeki yetkilileri,bütün esnaf kendi bünyesinde çalışanlarına her sabah olmasa da haftada yada ayda bir tüm çalışanları ile toplanıp müşteri memnuniyeti, müşteri ile iletişim, yapılan işim niteliği, temizliği hatta diksiyon konusunda eğitim vermesi, seminerler düzenlemesi ciddi çalışmalar yapması gerekir. İşte o zaman her işyeri ve kurum hem kendi işini daha üst seviyeye taşıyacaktır hem de o ilin dışarıya karşı olumlu imajlar vermesini sağlayacaktır diye düşünüyorum.

Türkiye’de artık her ilde o ilin gerçek yerlileri kalmadı. Sivas’ta da ne yazık ki yıllardır sosyal ve ekonomik nedenlerden, işsizlikten dolayı başka illere göç devam etmektedir. Bu nedenle şu anda Sivas’ta farklı ilden gelen halkımız çoğunluktadır.Bir çok kültürü beraber yaşıyoruz. Rastladığım Üniversite öğrencileri zaman zaman yanımda Sivas’tan şikayetçi olduklarında onlara şunu derim: “ Bak evladım Sivas’tan rahat ve güvenli bir il daha var mı? Bu konuda şanslısınız..Sivas halkı her zaman yabancıyı bağrına basar sahip çıkar. Ama her yaşadığınız olumsuzlukları neden Sivas’a mal ediyorsunuz.? Sivas’ta kaç tane Sivas’lı kaldı ki. Sivas’ta yaşanan her şey Sivas’a mal ediliyor” diyorum. İşte bu beni çok yaralıyor. Bu nedenle lütfen bu konuda daha hassas olup her nerede ve hangi görevde, hangi konumda olursak olalım Sivas’ımızın imajı için duyarlı olup sorumluluk taşıyalım.

Çünkü Sivas’ımız her şeye layıktır. Memleketim ve toprağımla, Sivas’ımızın her şeyi ile onur duyuyorum ve her alanda çok daha ileriye gitmesi en büyük temennimdir.

Sivas’ta bayanı da erkeği de hepsi bundan 50 yıl öncesinde çok daha kültürlü, çok daha kibar ve nazikti. Çok daha sıcak ve yapıcı insan iletişimi vardı. Örneğin: Sivasspor maçına dahi erkekler takım elbise ve kola kravatla gelirlerdi ve maç bitiminde stadyumun kapısında bayanlara yol verirlerdi. Bayanlar stadyumdan çıkana kadar saygı ile beklerlerdi. Şimdi ise çok arzuladığımız halde Sivas spor maçlarına dahi gidemiyoruz yazık! Eski Sivas’ımızın her şeyini çok özlüyorum, hem de çok.

Sivas’ın imajına zarar veren herkese izin vermemeli, Sivas’a sahip çıkılmalı ama hani nerdeee….

SABİHA SERİN.