HAYATAĞACI DERGİSİ

[vicente58]

HAYAT AĞACI DERGiSi’NiN 17. SAYISI ÇIKTI
20.01.2012
Sivas Hizmet Vakfı bünyesinde 2005 yılında yayın hayatına başlayan Hayat Ağacı Dergisi'nin 17. sayısı çıktı.
Sivas Hizmet Vakfı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Osman Ağa Konağı'nda faaliyetlerini sürdüren vakfın, şehrin tanıtımına yönelik çıkardığı Hayat Ağacı Dergisi'nin yolların ve kültürlerin buluşma noktası olan Sivas'ı bütün renkleri ve kültürel zenginliği ile tanıtmaya devam ettiği kaydedildi.
Vakıf adına Vali Ali Kolat'ın sahipliğinde yayın hayatını sürdüren derginin bu sayısında da yine ilgi çekici konu ve konuklara yer verildiği, derginin 17. sayısında Kadir Üredi, Talip Mert, Haluk Çağdaş, Mehmet Şarkışla, Ahmet Turan Alkan, Müjgan Üçer, A. İzzet Göze, Tekin Şener, İhsan Çalapverdi, Kadir Pürlü, Ülkü Özel Akagündüz ve Rıfat Kaya gibi önemli isimlerin farklı konularda şehir kültürünü tanıtan yazılarının yer aldığı ifade edildi.
Sivas Hizmet Vakfı Genel Sekreteri Sadettin Doğan, derginin yayın hayatını sürdürmesinde Vali Ali Kolat'ın büyük destekleri olduğunu hatırlatarak, yılda 4 sayı olarak çıkan dergiye emek veren değerli yazar kadrosu ile abonelerine teşekkür etti.
Derginin yaşatılması için Sivaslıların Hayat Ağacı Dergisine sahip çıkmaları gerektiğini belirten Doğan, dergiye 1 yıllık abone ücretinin sadece 35 lira olduğunu söyledi.
Vakfın merkezi olan Osman Ağa Konağı'nda aboneliklerin yapıldığını ifade eden Doğan, dergide yazmak isteyen kalem erbaplarına da kapılarının açık olduğunu bildirdi.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

[_DuMaN_58]

Sivas Şehir Kültürü Dergisi Hayat Ağacı Dergisine Destek veriyoruz..

17. Sayıdan birkaç alıntı:

















Sivas İL Genel Meclisi üyeleri. Yıl 1935





Cumhuriyet'in bastığı ilk paralar arasında yer alan 500 TL'nin arka yüzünde Sivas panaroması. Yıl 1927. Henüz Merkez Bankası kurulmamış.


1950'li yıllarda çekilen bu fotoğraf, geleneksel kıyafetleri içinde bir Sivaslı hanıı gösteriyor. Geleneksel kadın kıyafetinde modern çizgiler ortaya çıkmaya başlamış.



Sivas Öğretmen Okulu (Dar ul Muallimin. 1920'li yıllar.



Sivas Kız Öğretmen OKulu (Darul Muallimat) öğrenci ve öğretmenleri bir kır gezisinde. Yıl 1932.




1930'larda Soğuk Çermik sefası

[Sabiha Serin]

HAYAT AĞACI DERGİSİNİN ilk sayısından itibaren 1. 2. ve 3.sayılarında yazılarım yayınlandı. Ancak daha sonraki sayılarda yayınlanması için çok yazı gönderdim ama her nedense yazılarıma dergide nedenini anlayamadığım bir kasıtla yer verilmedi. Oysa Hayat Ağacı dergisinde yer verilmeyen bu yazılarım Yurt dışında ve Yurt içinde farklı illerde, Balkan Ülkelerinde çıkan nitelikli ve hakemli bir çok dergilerde coşku ile yayınlandı.Halende yazılarım beğeni ile daha çok Sivas dışındaki seviyeli,hakemli dergilerde yayınlanmaya devam ediyor.
Sivas’ımızda HAYAT AĞACI ve SULTANŞEHİR dergilerine dikkat ederseniz bu dergilerde yer alan yazıların çoğu Yayın Kurulundaki kişilere aittir. Bu iki dergi incelendiğinde sanki sadece Yayın Kuruluna özel bir dergi gibi bir durum sergilemektedir. Hal böyle olunca da dergiye yazı gönderen yazarların yazılarına yer verilmezse Sivaslı yazarlar küstürülürse bu güzelim dergiler uzun ömürlü olamaz. Bence burada bile siyasi davranılmakta, kendi siyasi görüşünün dışında olan yazarlar ne kadar çok başarılı olurlarsa olsunlar dergide barındırılmamaktadır. Doğrusu Kültür ve Sanata, Edebiyat’a bile siyaset girmesi üzücüdür ve bir eserin uzun süre yaşamasını engeller.
Konu benim yazılarıma bu dergilerde yer verilip verilmemesi değildir. Her ne kadar Sivas dışında çok yayınım olsa da ben kendi memleketimin dergisinde yazılarım ile yer almalıydım. Bunda sanırım tek dezavantajım dergiyi çıkartanlar ile siyasi görüşümün aynı olmaması herhalde. Bunu anlamamak için çocuk olmak gerekir.
Kısacası HAYAT AĞACI ve SULTANŞEHİR dergileri ne yazık ki Yayın Kurulundaki kişilerin özel yayın organı haline gelmiştir. Anlayamadığım Sayın Valimiz ve diğer yetkili sorumlular bu durumu nasıl fark etmezler işte buna şaşarım.

[sivaslınet]

Sabiha Serin Nickli Üyeden Al?nt?

Bence burada bile siyasi davranılmakta, kendi siyasi görüşünün dışında olan yazarlar ne kadar çok başarılı olurlarsa olsunlar dergide barındırılmamaktadır.

Siyaset bir bilimdir ve her alana girmelidir. Diğer bir deyişle siyasetten kopuk hiç bir fikir ve onun getirisi pratik düşünülemez.

Siyaset genel olarak iki alanda kendini gösterir. Üretime, üreticiye hizmet ve/veya sömürüye, sömürücüye hizmet şeklinde. Bilimsel olanı ise üreticiye ve üretime hizmet şeklinde olanıdır.

[Sabiha Serin]

sivaslınet Nickli Üyeden Al?nt?

Siyaset bir bilimdir ve her alana girmelidir. Diğer bir deyişle siyasetten kopuk hiç bir fikir ve onun getirisi pratik düşünülemez.

Siyaset genel olarak iki alanda kendini gösterir. Üretime, üreticiye hizmet ve/veya sömürüye, sömürücüye hizmet şeklinde. Bilimsel olanı ise üreticiye ve üretime hizmet şeklinde olanıdır.

Bu konuda size katılmam mümkün değil. Siz "Siyaset her alana girmelidir "diyorsunuz. Hangi alana girerse girsin ama kültür,sanat ve edebiyat adına halka bir kültür hizmeti sunuyor gibi gözüküp geri planda bal gibi siyaset yapanlar aslında halkı değil ancak kendisini kandırırlar ve en büyük zararıda kültür hazinesi bu güzel eserlerin ölümüne sebep olurlar.
İşte buna da çok yazık olur.Oysa adil ve tarafsız yapılan her hizmet ölümsüzdür.

[LaEdri]

Sabiha Serin Nickli Üyeden Al?nt?

HAYAT AĞACI DERGİSİNİN ilk sayısından itibaren 1. 2. ve 3.sayılarında yazılarım yayınlandı. Ancak daha sonraki sayılarda yayınlanması için çok yazı gönderdim ama her nedense yazılarıma dergide nedenini anlayamadığım bir kasıtla yer verilmedi. Oysa Hayat Ağacı dergisinde yer verilmeyen bu yazılarım Yurt dışında ve Yurt içinde farklı illerde, Balkan Ülkelerinde çıkan nitelikli ve hakemli bir çok dergilerde coşku ile yayınlandı.Halende yazılarım beğeni ile daha çok Sivas dışındaki seviyeli,hakemli dergilerde yayınlanmaya devam ediyor.
Sivas’ımızda HAYAT AĞACI ve SULTANŞEHİR dergilerine dikkat ederseniz bu dergilerde yer alan yazıların çoğu Yayın Kurulundaki kişilere aittir. Bu iki dergi incelendiğinde sanki sadece Yayın Kuruluna özel bir dergi gibi bir durum sergilemektedir. Hal böyle olunca da dergiye yazı gönderen yazarların yazılarına yer verilmezse Sivaslı yazarlar küstürülürse bu güzelim dergiler uzun ömürlü olamaz. Bence burada bile siyasi davranılmakta, kendi siyasi görüşünün dışında olan yazarlar ne kadar çok başarılı olurlarsa olsunlar dergide barındırılmamaktadır. Doğrusu Kültür ve Sanata, Edebiyat’a bile siyaset girmesi üzücüdür ve bir eserin uzun süre yaşamasını engeller.
Konu benim yazılarıma bu dergilerde yer verilip verilmemesi değildir. Her ne kadar Sivas dışında çok yayınım olsa da ben kendi memleketimin dergisinde yazılarım ile yer almalıydım. Bunda sanırım tek dezavantajım dergiyi çıkartanlar ile siyasi görüşümün aynı olmaması herhalde. Bunu anlamamak için çocuk olmak gerekir.
Kısacası HAYAT AĞACI ve SULTANŞEHİR dergileri ne yazık ki Yayın Kurulundaki kişilerin özel yayın organı haline gelmiştir. Anlayamadığım Sayın Valimiz ve diğer yetkili sorumlular bu durumu nasıl fark etmezler işte buna şaşarım.

1. 2. ve 3. sayılarında yazılarınıza yer verilmiş.Şu an bu dergi kurulu değişti mi?Hangi yazıların yayınlanacağına karar veren kurul değişti mi?

[LaEdri]

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

Dergi Yaşamdan Dakikalar programında.

[Sabiha Serin]

LaEdri Nickli Üyeden Al?nt?

1. 2. ve 3. sayılarında yazılarınıza yer verilmiş.Şu an bu dergi kurulu değişti mi?Hangi yazıların yayınlanacağına karar veren kurul değişti mi?

Bilmiyorum arkadaşım, ilgilenmek içimden gelmiyor,kırgınım.Dergide yazısı çıkanlar genelde yayın kurulunda olan kişiler işte tuhaf olanda bu. Beni üzen farklı illerden çok kendi toprağımda çıkan eserlerde yazılarımın yer almaması.Oysa ben asıl kendi hemşerilerim ile emeğimi paylaşmak isterdim.
Konu benim yazılarımın HAYAT AĞACI ve SULTANŞEHİR dergilerinde yer almaması değil,asıl konu ben ve bir çok yazarı yok sayıp taraflı yayın yapılmasıdır.Tüm sayılarına dikkat ediniz, bütün yazılar Yayın Kurulu ve Danışma kurulundaki kişilerindir. İşte asıl bu dikkati çekmekte ve herkes tarafından eleştirilmektedir.

[vicente58]

Böyle düşünmeyin Sabiha Hanım siz yazılarınızı gönderin, ben bahsettiğiniz gibi bir kastın olacağını sanmıyorum. Özellikle hayatağacı dergisi son derece kaliteli bir dergi olup, şu ana kadar şehir kültürüne dair çok güzel yazılar yer aldı. Beğenerek takip ediyoruz. Sizin yazılarınız belki bütünlük oluşturmak adına uygun konuların yer aldığı ileriki sayılarda yer alabilir.

[sivaslınet]

Sabiha Serin Nickli Üyeden Al?nt?

Bu konuda size katılmam mümkün değil.

Katılmayabilirsiniz. Fikirler her insanda ayrıdır zaten. Ancak, fikirler bilim ve mantıkla örtüştüğünde birleşmeleri kaçınılmazdır. Ne derler; "aklın yolu birdir."

Sabiha Serin Nickli Üyeden Al?nt?

Siz "Siyaset her alana girmelidir "diyorsunuz. Hangi alana girerse girsin ama kültür,sanat ve edebiyat adına halka bir kültür hizmeti sunuyor gibi gözüküp geri planda bal gibi siyaset yapanlar aslında halkı değil ancak kendisini kandırırlar ve en büyük zararıda kültür hazinesi bu güzel eserlerin ölümüne sebep olurlar.

Uzlaşı adına, bazı kavramlarda birleşebiliyor muyuz?

Kavramları en genel anlamlarıyla tekrarlayalım: (Özür dilerim. Bilmiyor anlamında değil tekrar olsun amacıyla.)

Kültür: Tarihsel süreçte insanların ürettiği maddi ve manevi değerlerin tümüne kültür denir. Görelidir, çeşitli coğrafyalarda başka başka oluşur. Örnek; Bilim, teknoloji, SANAT, ideoloji, din, ahlak, töreler birer KÜLTÜR dür.

Siyaset: Bir hükümetin, bir partinin, bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, moral, estetik(sanat) düşünceler bütünü.

Sanat: "İnsanların, yaşamıdaki tüm olgulara ait duygu ve düşüncelerini çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritm gibi unsurlarla güzel ve etkili bir biçimde ve kişisel bir üslûpla ifade etme çabasından doğan ruhsal bir faaliyettir."

Kavramlar böyle olunca, toplumun huzur istikrar ve refahını ilgilendiren, insan yararına olan her türlü yönlendirme din, ahlak, hukuk, ideoloji ve SANAT insanları bilinçlendirmek içindir.

Mesela sanatlardan şiir, makale, şarkı/türkü, resim, karikatür, heykelcilik toplumu insan yararına olan dünya görüşleri için bilinçlendirmede kullanılan araçlardır. Bu değerlerle insanları yönlendirmek siyasettir.

Siyaset, insan kandırma sanatı değil, toplumu doğruya yönledirici bilimsel disiplindir, faaliyettir. Tıpki fikirler gibi. Ama ne yazı ki fikirler de, siyaset te çıkar amaçlı kullanılabiliyorlar.

Siyasetle ilgilenmeyen aydınlarımızı bekleyen sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır. -Kemal ATATÜRK-