|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Serbest Kürsü Serbest Konular |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
02.07.2012, 23:09 | #1 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 665
|
Avrupa üzerine doğan İslam güneşi
Avrupa üzerine doğan İslam güneşi
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var Konu mansur58 tarafından (02.07.2012 Saat 23:23 ) değiştirilmiştir.. |
03.07.2012, 14:42 | #2 |
Usta Yiğido
Siyahnur Şuan
Son Aktivite: 15.09.2013 01:22
Üyelik Tarihi: 09.09.2008
Mesajlar: 1.846
Tecrübe Puanı: 779
|
Cevap: Avrupa üzerine doğan İslam güneşi
Tesekkürler agbi.Alman aylik Zeit dergisi, gecen sayisin da bu konuyu isledi,sadece tib´da degil,kahve´den hesap makinasi na,gözlük´den gitar´a kadar , Avrupa´da günlük kullanilan bicok sey de Müslüman larin katkilarin dan bahsedilmisti.
Derginin online sayfasin da yüzlerce yoruma bakilirsa,gercekler pek rahatsiz ediyor islam karsitlarini. |
03.07.2012, 14:57 | #3 | |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 665
|
Cevap: Avrupa üzerine doğan İslam güneşi
Alıntı:
Evet haklısın tarihten bu güne bilim dünyasına sayısız katkılarda bulunmuş İslam coğrafyasının bilim adamları hep yok sayıldı veya buluşları çalındı. Rahatsızlık duymaları bundandır. Batılılar roma rakamlarıyla kısır döngü içerisindeyken; Bir sıfır rakamı bile İslam biginlerince bulunmuş olması insanlığa ne büyük hizmetler sunmuştur.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
|
03.07.2012, 23:39 | #4 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 665
|
Cevap: Avrupa üzerine doğan İslam güneşi
“Galen’e karşı hürmetimiz büyük olmakla beraber, biz ancak gözlerimizle gördüklerimize inanabiliyoruz.”
Bu anlayış ve bilim tarzını ifade eden bu cümleyi, ünlü Sultan Selahaddini Eyyubi’nin etrafındaki alimlerden “Doğu devletlerinin” en büyük merkezlerinde, bütün evlere girip çıkan, bütün okullarda ders vermiş bulunan Bagdat’lı Doktor Abdullatif (1162-1231) söylüyordu. O, hareketli hayatının kendisini sevkettigi her yerde, gözlerini ve müthiş muhakemesini kullanıyordu. Kahire’nin güney batısında yakılarak terk edilmiş bir tepe şeklinde iskelet yığını olduğunu haberini alır almaz derhal inceleme yapmak üzere oraya koşar. Yaptığı çok kısa incelemeler sonucunda derki ! Bu araştırmalarımızın sonucunda, asla kitaplardan elde edemeyeceğimiz bir yığın bilgi kazandık. Galen, alt çene kemiğinin,bir diş vasıtasıyla birbirlerine bağlanan iki kemikten oluştuğunu göstermişti. Halbuki biz, iki binden fazla çene kemiği inceledik, Fakat iki kemikten müteşekkil bir alt çene kemiğine rastlayamadık. Bilakis alt çene kemiği,dikişsiz,yalnız bir kemikten ibarettir. İste bakin ! Kuyruk sokumu kemiği, Gale’nin belirttiği gibi altı değil, sadece bir kemikten müteşekkildir. Diyerek o ana dek doğru zannedilen bilgilerin yanlışlığına dikkat çeker. HİPOKRAT ve ona tabi olanlar, çocuğun kendi hareketleriyle rahimden dünyaya çıktığını kabul etmişlerdi. Buna mukabil, doğumun çocuğun kendi hareketleriyle değil, rahmin takallüsü ve çocuğu dışarı doğru atma hareketiyle gerçekleştiğini ilk defa Müslüman doktor ALİ İBNI ABBAS keşfeder. O rahim çıbanları, kollum yaraları ve alt Karin kanserleri hakkında yazılar kaleme alır. DARWİNDEN bin sene önce, çevreye elverişli uyum sağlaması sayesinde, oluşun gerçekleştiğinden bahseder. “Beyin gibi gevşek, kemik gibi sert dokuların, iltihaplanamayacağı iddia ediliyordu. Bu görüş yanlıştır. Kemiklerde iltihaplanabilir.” Diyen İBNI SİNA, eskilerin kanaatlerini geçersiz kılar. Enfeksiyoner beyin iltihabını, diğer akut enfeksiyonlarından ilk defa o ayırır. Ibni Sina bu güne kadar daha iyisi mümkün olmayacak bir mükemmeliyet ve açıklık içinde, menenjit, sekonder iltihap ve menenjizmin ilk defa ayrı ayrı teşhisini yapar. İBNI SİNA, plorezi, pnomeni ve interkostal nevralji ve karaciğer apsesiyle peritonitin de harikulade bir şekilde ilk defa ayırıcı açıklamasını yapar. Bağırsak ve böbrek koliklerinin semptomlarını ayırır; yüz felçlerinin merkezi ve mahalli sebeplerini belirler. Yunanlılar,” Dört unsurlu görüşlerinin” bir neticesi olarak,felçleri kızgın aletlerle tedavi etmeye çalışmışlardı. İBNI BUŞR, bu konuda, su, ıslaklık, rutubet ve serin vasıtaların şifa değerini ortaya koydu. Böylece kısa zamanda zamanın hastanesinde küçük operatör konumundan baş hekimliğe yükselir.. Dr. S. Hünke “Bilgiyi aramak için yurdunu ve ocağını terk eden, Allah’a giden yolun yolcusudur.” Hadis “Bilgiye talip olanın mürekkebi, din uğrunda şehit düşenlerin kanından daha mübarektir.” Hadis (Seri olarak devam edecektir.)
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var Konu mansur58 tarafından (03.07.2012 Saat 23:49 ) değiştirilmiştir.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
03.07.2012, 23:59 | #5 |
Usta Yiğido
hicre58 Şuan
Son Aktivite: 30.05.2014 01:02
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 682
Tecrübe Puanı: 584
|
Cevap: Avrupa üzerine doğan İslam güneşi
Her buluşu batının yaptığını sanarak aşağılık kompleksi yaşayan İslam gençliği için son derece faydalı bilgiler. Elinize, emeğinize yüreğinize sağlık hocam bu çalışmanın devamını bekliyorum.
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar hicre58'e Teşekkür Ediyor... |
04.07.2012, 16:17 | #6 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 665
|
Cevap: Avrupa üzerine doğan İslam güneşi
Batı, kendi gerçek mutluluğunu İslâm’la kurduğu siyasi, kültürel, ve ticari ilişkilerde bulabilmiştir. Hıristiyan hacıların büyük hac merkezi Sandiago de Compostela’da, Apostel Jacobus’un, mezarını ziyaretten dönerken, Endülüs’te gördükleri ilk kağıt parçalarını memleketlerine götürmüşlerdir. Ayrıca bir çok Hıristiyan hacı, Endülüs’te yazı yazmayı da Müslümanlardan öğrenmişlerdi. Avrupalı Hıristiyan Devletleri tarafından kağıt üzerine düzenlenen ilk berat 1090 yılında gerçekleşmiştir. Oysa İslâm aleminde, bundan 300 yıl önce ilk kağıt fabrikası Harun Reşit zamanında Bağdat’ta kurulmuştur. Avrupa da ilk kağıt değirmeni bir Müslüman tarafından kurulmuştur. 1340 yılında ise Avrupa’nın ilk kağıt fabrikası İtalya’da, daha sonrada 1389’da Almanya’da kurulmuştur. Yani Avrupa Müslümanlardan aldığı kağıdı, yine Müslümanlardan öğrendiği şekilde üretmeye başlaması arasından yaklaşık iki asır geçmiştir. Bunlardan başka Müslümanlar, bilgi ve ihtisasları dahilinde olan kağıt fabrikaları inşaatına ait ve su veya rüzgar ile işleyen değirmenlere ait her çeşit buluşlarını da Batıya sunmuşlardır.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var Konu mansur58 tarafından (04.07.2012 Saat 16:31 ) değiştirilmiştir.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
04.07.2012, 17:40 | #7 |
Usta Yiğido
KAOS Şuan
Son Aktivite: 15.06.2016 14:31
Üyelik Tarihi: 23.01.2008
Yaş: 56
Mesajlar: 926
Tecrübe Puanı: 708
|
Cevap: Avrupa üzerine doğan İslam güneşi
Bunların hepsi safsata.
Pagan bir kadının (Avrupalı Paganlar her zaman hıristiyanlıkla ölesiye kavga ederler) bir kaç abuk subuk tespiti ile günümüz tıbbına böyle sapıkça alıntılar yapılamaz. Günümüz tıbbi 1750 lerden sonra hemen hemen istisnaları ile birlikte tamamen ve maalesef sadece batıda şekillenmiştir. Öncesinde ne batının ne doğunun günümüz tıbbına atf edilecek bir kaç istisnası dışında modern bir gelişmesi yoktur. Verilerin hepsi sadece tarihsel vakalardır o kadar. Anatomi tıbbın temelidir, dokular, organlar görülmeden, anlaşılmadan tıp yapılamaz, siz söyleyin İslamiyetin ölü birini kesmeye, parçalamaya bakışını. Sonra da kalkmış nelerden bahsediyorsunuz.. Bilimsel düşünme yetisi olmayanların günümüz kanıta dayalı, bilimsel gelişmelerle bezenmiş modern tıbbını kavrayamamaları çok doğal. Ben hastalıkların genetik alt yapısını, moleküler detaylarını, fizyolojik ayrıntıları anlatsam neye yarar. Adam kalmış tıb diye kedi bağırsağından katkütten bahsediyor. Bunlar modern tıbbın temeli değildir. Geçmişin aksine günümüz Türkiye bilim adamları doktorları ise dünya da bir çok alanda önderdir, söz sahibidir. Sadece Gazi Yaşargil'in hayatını okumanız bunu anlamada yeterlidir. Bir kaç arabın tıbba kattıkları günümüz Türk hekimlerinin kattıkları yanında çerez kalır çerez... Hariçten gazel okuyan zerzavatların, arap fantazisi içerisinde olduklarından gerçeği görememeleri anlayamamaları çok doğal.. |
04.07.2012, 20:14 | #8 |
Usta Yiğido
mansur58 Şuan
Son Aktivite: 29.07.2014 06:38
Üyelik Tarihi: 15.10.2010
Mesajlar: 1.491
Tecrübe Puanı: 665
|
Cevap: Avrupa üzerine doğan İslam güneşi
Aslında dünyanın bütün medeni milletleri, sayı işaretlerini Müslümanlardan almış ve Müslümanların öğrettikleri rakamları kullanmışlardır. Bu rakamlar olmaksızın, dünya bu gün geldiği duruma asla ulaşamayacaktı. Çünkü, ekonomi, bilim, istatistik, teknoloji vb. bu rakamlar ve bu rakamlarla yapılan hesaplar üzerine kurulmuştur.
__________________
“belki” ler dünyasında… “keşke” lerle yaşarken… “iyiki” diyeceğimiz insanlarda var |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar mansur58'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Doğan Ürgüp'ün İcraatları.. | Abdurrahman 58 | Sivas Belediyesi | 24 | 26.03.2014 23:50 |
bilgisayarla iLqili 100 konu.. | selocan58 | Bilgisayar ve İnternet Dünyası | 3 | 04.07.2009 16:32 |
Bayat Ekmekten Yapılan 30 Çeşit Yemek | seva | Hamur İşleri | 10 | 22.03.2009 13:45 |
Marifetname | MeLody58 | Serbest Kürsü | 34 | 26.12.2008 13:27 |
50 ALEVİ DERNEĞİNDEN ÇAĞRI | Sivaslilar.Net | Haberler | 88 | 22.11.2008 15:00 |