|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Köşe Yazıları Köşe Yazarlarının Yazıları |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
12.05.2010, 18:38 | #1 |
Usta Yiğido
Sabiha Serin Şuan
Son Aktivite: 21.05.2014 19:16
Üyelik Tarihi: 07.09.2006
Yaş: 69
Mesajlar: 1.396
Tecrübe Puanı: 816
|
BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜ’YE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
SİVAS POSTASI GAZETESİ KÖŞE YAZIMDIR: [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Ülkemizin kurtuluşunda unutulmaz emeği olan, Türkiye’ye demokrasiyi getiren, , Kurtuluş savaşının Atatürk’ün yanında zaferle sonuçlanmasını, Lozan Antlaşmasının gerçekleştirilmesini sağlayan, Türkiye Cumhuriyetinin kurucularından İkinci Cumhurbaşkanımız, büyük asker ve devlet adamı, İnönü savaşlarının muzaffer komutanı İsmet İnönü’yü Hitler’e benzetilmesine yazıklar olsun.. Kurtuluş Savaşına, Cumhuriyet’e saygısı olan herkese söylenen bu söz, ayrıca bütün Türk Ulusuna yapılan hakarettir ve Türk ulusu bu sözü esefle kınamıştır. Türkiye’de halen şehitlerimize analar ağıtlar yakarken, Terör, işsizlik ve açlık devam ederken, memur, işçi, emekli ve esnaf ekmek parası derdinde iken, sahtekarlar vatandaşı sömürmeye devam ederken, aslanlar gibi gençlerimiz diplomalı işsiz gezerken, sağlık kurumlarından tutunda bir çok kurumlarda halen binlerce sorunlar çözülmemişken, vatandaş her gittiği kurumda sürünürken, kültür, sanat,eğitim gün geçtikçe uçuruma giderken,v.s. bütün bu sorunlara çözüm arayışı bulmak, Ülkemize hizmet etmek varken Büyük asker İsmet İnönü’nün bıyığına laf söylemek yakışır mı hiç. Yazıklar olsun. Yediğimiz içtiğimiz gıdalar sağlıksız ve tesadüfen yaşıyoruz. Ne olduğunu ve gelecekte sonuçlarının neler getireceğinin meçhul olduğu ithal etleri vatandaşa yedirmeye çalışmak doğrumu?.Onun yerine, tarımın, köylünün, çiftçinin, endüstrinin sorunlarına el atılsa. Mis gibi yerli etimiz varken neden ne eti olduğu belli olmayan ithal et yiyelim. Emeklilerin maaşları artacağı yerde her ay düşmekte, nedenini sorduğunuz zamanda her kafadan bir ses gelmektedir. Her kurumda hak etmeden koltuk sevdalısı yetkililerin çoğu yaptığı işi bilmiyor, deneyimsiz. Nasıl olmuşsa işte amca, dayı sayesinde bir koltuk kapmış. Bu durumda vatandaşın sorunlarını anlamıyor ki ve aydınlatsın.Bugün git yarın gel diyerek oyalıyor... Vatandaş her konuda kime, neye inanacağını şaşırmıştır. Açsın, susuzsun, evsiz barksızsın, hastasın,Vatandaşın hali kimin umurunda. Onlara göre otur koltukta, al maaşını .Hayat devam ediyor mu ediyor işte.. Bir Türk Vatandaşı olarak yazılı ve görsel basından en yüce divan olan TBMM de olan saygısız insan iletişimini ve kavgaları izlemeye utanıyorum. Yetkililerimiz ise Türkiye’nin bunca sorunlar yumağında boğulan halkı umursamayıp halkına örnek olacağı yerde ne acıklıdır ki Bütün dünya tarafından Tarihimizde adı onurla anılan Kurtuluş Savaşı kahramanı, Devlet adamı İsmet İnönü’ye laf söyleyen var. Çok yazık! Türkiye’yi yönetenler! Lütfen Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ve büyük asker İsmet İnönü’nün ve bütün şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayınız. Birbiriniz ile kavgayı gürültüyü bırakınız da halkın sorunlarını çözümlemek ve çözüm arayışı bulmak için çalışınız. Türk ulusu olarak Ülkemizde Atatürk İlke ve İnkılaplarına, Cumhuriyet’e, Şanlı Türk Bayrağımıza sahip çıkan, huzur ve barış dolu, insanca yaşanılan bir Türkiye ve halkını koruyan, halkın sağlığını ve geleceğini düşünen yetkililer istiyoruz. Güzel Ülkemiz bugünlere kolay gelmedi. İsmet İnönü’nün bıyığını bırakınız da lütfen çalışınız. Kavga gürültü dinlemekten halk yoruldu, usandı, gülmeyi unuttuk. Ne olur bir damla da güzel şeyler yapınız, güzel şeyler görelim ve duyalım. Halk yoksullukla, yaşamla mücadele veriyor farkında mısınız? Sabrı taşmak üzere! Evine bir kilo değil bir gram et, bir ekmek götüremeyenler var farkında mısınız? Ama ne yazık ve ne acı ki yüce divan TBMM de ve medyada birbiriniz ile kavga etmekten, kavgaları ayırmaktan, muhalefet ile düello yapmaktan, ülkeleri gezmekten, İsmet İnönü’nün bıyığı ile uğraşmaktan, durmadan açılışlar yapıp kurdele kesmekten,,sonu gelmeyen inşaatlara temeller atmaktan, dinlemeye gelenleri uyutan konferanslara gitmekten, halkın sorunlarını görmeye ve çareler bulmaya fırsatınız olmuyor ki? Yiyin için, gezin hayatınızı yaşayın, uçaklar ve dünya emrinizde, her şey, lüks hayat sizindir.. Umurunuzda mı Türkiye? Sizlere göre “ÖLEN ÖLÜR KALAN SAĞLAR BİZİMDİR” değil mi ? YAZIKLAR OLSUN Ne diyeyim halin zordur vatandaş… Allah yardım etsin. SABİHA SERİN |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı Sabiha Serin'e Teşekkür Ediyor... |
12.05.2010, 18:51 | #2 |
Yeni Yiğido
58DOGAN*BULUT Şuan
Son Aktivite: 12.05.2010 21:37
Üyelik Tarihi: 12.05.2010
Mesajlar: 38
Tecrübe Puanı: 534
|
Cevap: BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
bu vatan için mucadele etmiş bir kişi bağımsızlımızdan büyük rolu olan büyük asker benim siyasi görüşüm farklı ola bilir ama bu doğruları söylememe engel değil büyük komutan ismet inönüyü hakaret edenleri bende kınıyor vatan için mucadele etmiş insan ister sağcı olsun ister solcu önünde eğilirim
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı 58DOGAN*BULUT'e Teşekkür Ediyor... |
12.05.2010, 19:03 | #3 |
Yeni Yiğido
Daloğlu Şuan
Son Aktivite: 12.05.2010 19:20
Üyelik Tarihi: 11.12.2009
Mesajlar: 9
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
İnönü cumhuriyet tarihinde 3 kişiliğe sahiptir. Kurtuluş savaşında Asker İnönü, Mustafa Kemal'in Başbakanı ve son yıllardan Başbakanlıktan azlattiği İnönü ve Mustafa Kemal öldüğünde Milli Şef İnönü.
Siz hangi İnönüden bahsediyorsun, ''Anadoluda Geldi İsmet Gitti Kısmet'' sözleri ile anılan İsmet'ten mi ? Yoksa Mustafa Kemal ölür ölmez fotoğraflarını indirttiren ve kendi fotoğraflarını astıran Milli Şeften mi ? Yoksa zorunlu olarak girdiği ilk demokratik seçimlerde açık oy, gizli tasnif yöntiminin mucidi İnönüden mi ? Bırakın Allah aşkına bu milletin ekseri çoğunluğu İsmet İnönüyü sevmez, ve anılmasından hoşlanmaz. Ha Hitlere benzemiş, ha Maoya hiç fark etmez. İsmet İnönü milletin sevmediği tarihi bir şahsiyettir. |
12.05.2010, 19:49 | #4 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
Her ne olursa olsun yakın tarihimizde, bu ülke için canını ortaya koymuş ülkesi için elinden geleni yapmış bu devlet büyüklerimizin, kaşıyla, bıyığıyla uğraşıp suni gündem yaratmak yerine, ülkemde işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk açlık tavan yapmış, onlarla uğraşsınlar, halkın refahı için çalışsınlar, sıkıştıkça çaresiz kaldıkça geçmişe saldırmak sataşmak size birşey kazandırmaz !!!
Hayattakilerden vazgeçtik bari İnsanların ölüsüne saygınız olsun. Paylaşım için teşekkürler Sabiha hanım.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 6 Kullanıcı Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
12.05.2010, 21:10 | #5 |
Usta Yiğido
Siyahnur Şuan
Son Aktivite: 15.09.2013 01:22
Üyelik Tarihi: 09.09.2008
Mesajlar: 1.846
Tecrübe Puanı: 778
|
Cevap: BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
Tepkiniz yersiz diye düsünüyorum,insan muhabbet beslediklerini savunmali ama Inönü nün "Tek millet, tek parti, tek sef" diye bi sistem kurdugunu red edemezsiniz,ki bu ayni zamanda Hitlerin Almanya icin buldugu slogandi.
Aralarida ne kadar iyiymis...
__________________
-Bedeli ne olursa olsun müslümanca yasamanin haysiyetine talibiz.- Ismet Özel |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı Siyahnur'e Teşekkür Ediyor... |
12.05.2010, 21:30 | #6 |
Usta Yiğido
sandalli Şuan
Son Aktivite: 21.04.2016 19:58
Üyelik Tarihi: 20.02.2006
Mesajlar: 38.277
Tecrübe Puanı: 4524
|
Cevap: BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
Bu tür konulari özlemisiz, paylasim icin tesekkürler Sabiha hanim..
__________________
Yağmurlar Islanıyor
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 7 Kullanıcı sandalli'e Teşekkür Ediyor... |
12.05.2010, 22:00 | #7 | |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
Alıntı:
Asker, devlet ve siyaset adamı. Türkiye’nin ikinci cumhurbaşkanıdır. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında çok önemli bir rol oynamış, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak dünya sahnesinde yerini almasını sağlayan Lozan Antlaşması’nı imzalamış, birçok kez de başbakanlık yapmıştır. Öğrenim ve İlk Görevleri Ortaöğretimini Sivas Askeri Rüşdiyesi’nde (1895) tamamladı. Mühendishane-i Berri-i Hümayun’u (1903) topçu teğmeni olarak birincilikle bitirdi. 1906′da Erkân-ı Harbiye Mektebi’ni gene birincilikle bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne’deki 2. Ordu’nun 8. Alay’ında bölük komutanlığına atandı. Bu görevi sırasında, Makedonya’daki örgütlenmesinden etkilenerek İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye oldu (1907). Ama uzun süre cemiyet içinde herhangi bir etkinlik göstermedi; askerliği ön planda tuttu. 1908′de kolağası (önyüzbaşı) oldu ve 31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanmayı Selanik’ten gelerek bastıran Hareket Ordusu’nda görev aldı. 1910′da Yemen Ayaklanması’nı bastırmakla görevlendirilen Ahmed İzzet Paşa’nın karargâhında görevlendirildi. Buradaki hizmetleri nedeniyle kendisine dördüncü dereceden Mecidiye Nişanı ve bir yıl kıdem verildi. 26 Nisan 1912′de binbaşılığa yükseltildi ve Yemen Mürettep Kuvvetleri kurmay başkanı oldu. Balkan Savaşı çıkınca (1912) İstanbul’a döndü (1913), Çatalca’daki sağ cenah komutanlığı emrine verildi. 1914′te harbiye nazırlığı ve erkân-ı harbiye-i umumiye reisliğine (genelkurmay başkanlığı) atanan Enver Paşa’nın başlattığı ordunun yenileştirilmesi hareketinde etkin rol oynadı. 29 Kasım 1914′te kaymakam (yarbay), 14 Aralık 1915′te miralay (albay) oldu ve Çanakkale’deki 2. Ordu’nun kurmay başkanlığına atandı. I. Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi’nde görevlendirildi. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa da (Atatürk) bu ordunun 16. Kolordu komutanlığına atandı. İsmet Bey, 1916′nın yaz aylarında bir süre çarpışmaları yönetti. Ocak 1917′de 2. Ordu komutan vekili Mustafa Kemal Paşa’nın önerisiyle 4. Kolordu komutanlığına atandı; stratejik birliklere komutanlık dönemi de bu göreviyle başladı. Mayıs 1917′de Suriye Cephesi’nde 20. Kolordu komutanlığına, 19 Haziran’da da 3. Kolordu komutanlığına atandı. Bir süre sonra İstanbul’a geri çağrıldı ve Halep’te 7. Ordu’nun oluşturulmasında görev aldı. Daha sonra bu orduda kolordu komutanlığına getirildi ve 7. Ordu’nun komutanlığını üstlenen Mustafa Kemal Paşa ile gene yakın ilişki içinde oldu. Mütareke ve Milli Mücadele Dönemleri Mondros Mütarekesi’nin (30 Ekim 1918) imzalanmasından az önce rahatsızlanarak İstanbul’a dönen İsmet Bey, 24 Ekim 1918′de Harbiye Nezareti’nde müsteşarlığa atandı. 29 Aralık’ta Paris Barış Konferansı’na (1919) hazırlık için kurulan komisyonda askeri müşavir oldu; 4 Ağustos 1919′da yalnızca sekiz gün için Askeri Şûra Muamelat-ı Umumiye müdürlüğüne, bir ara da jandarma ve polis örgütünün iyileştirilmesi için kurulan komisyona üye olarak atandı. Bütün bunlar genellikle birkaç günlük görevlerdi. İsmet Bey, ilk kez 8 Ocak 1920′de, yalnızca bazı danışmalarda bulunmak için Ankara’ya gitti ve kısa bir süre Mustafa Kemal’le çalıştı. Yeni kurulan Ali Rıza Paşa hükümetinde harbiye nazırı olan Fevzi Paşa’nın (Çakmak) çağrısı üzerine şubat sonlarında İstanbul’a gitti. 9 Nisan 1920′de Mustafa Kemal’in çağrısı üzerine Ankara’ya döndü ve İstanbul’la bütün resmî bağlarını kopardı. 23 Nisan 1920′de açılanaTürkiye Büyü# MilletyMeclisi7ne (TBM\) Edirn} millet?ekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs’ta İcra Vekilleri Heyeti’nde erkân-ı harbiye-i umumiye vekili (o dönemde genelkurmay başkanı) oldu. Bu görevi üstlendiğinde albaydı ve kendisinden hem rütbe, hem kıdemce çok ileride komutanlar (örn. Kâzım Karabekir ve Ali Fuat (Cebesoy) paşalar) vardı. İsmet Bey, 6 Haziran’da İstanbul’da divanı-harp tarafından gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı. 10 Kasım 1920′de milletvekilliği ve vekillik görevi saklı kalmak üzere Garp Cephesi Kuzey Kesimi Komutanlığı’na atandı; 4 Mayıs 1921′de de Garp Cephesi komutanı oldu. Çerkes Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak ve Nisan 1921′de I. ve II. İnönü savaşlarında Yunan ilerlemesini durdurdu. 1921-22 yıllarında Sakarya Savaşı, Büyük Taarruz ve Başkumandanlık Meydan Savaşı’nda etkin rol oynadı. Siyasal Yaşamı Milli Mücadele’nin sonunu belirleyen Mudanya Mütarekesi görüşmelerinde (3-11 Ekim 1922) Türk tarafını temsil eden İsmet Paşa, 26 Ekim 1922′de hariciye vekili oldu. Lozan görüşmelerinde murahhas heyetin başkanlığını yaptı; yeni devletin bağımsızlığını ve egemenliğini onaylayan, Sevres Antlaşması ve Mondros Mütarekesini geçersiz kılan Lozan Antlaşması’nı imzaladı. İkinci dönem (1923-27) TBMM’de Malatya milletvekili olarak bulunan İsmet Paşa, Fethi Bey’in (Okyar) kurduğu İcra Vekilleri Heyeti’ne gene hariciye vekili olarak girdi. 23 Ağustos’ta Lozan Antlaşması’nın TBMM’de kabulü, siyasal-diplomatik başarılarının en önemlisi oldu. 29 Ekim 1923′te Cumhuriyet’in ilanı ile sonuçlanan süreçte, Mustafa Kemal’le yakın siyasal işbirliği içindeydi. İlk Cumhuriyet hükümetini kurdu (30 Ekim); aynı zamanda Halk Fırkası (sonradan Cumhuriyet Halk Partisi-CHP) genel başkan vekilliğini üstlendi. Böylece hükümet ve parti üzerinde otorite kurma olanağı elde etti. Muhalefet partisi olarak kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TPCF) karşısında istediği yetkileri elde edemediği için 8 Kasım 1924′te başvekillikten istifa etti; 21 Kasım 1924′te yeni hükümeti Fethi Bey kurdu. Doğudaki Şey Said Ayaklanması üzerine 3 Mart 1925′te İsmet Paşa yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi. Ayaklanmanın bastırılmasında hükümet başkanı olarak önemli rol oynadı. Bu tarihten sonra, yeni devletin ve tek parti yönetiminin oluşumunda Mustafa Kemal ile birlikte en önemli siyasal kişilik olarak belirdi. 1934′te Soyadı Kanunu çıktığında Atatürk’ün verdiği İnönü soyadını alan İsmet Paşa, 1924′ten 1937′ye değin başvekillik görevini aralıksız sürdürdü. Bu dönemde ülkedeki bütün önemli siyasal gelişmelere damgasını vurdu. Siyasal muhalefetin etkisizleştirilmesinde, Kemalist reformların ilanında ve uygulanmasında, iktisat politikasında devletçilik ilkesinin kabulünde ve uygulanmasında çok önemli rolü oldu. İnönü Eylül 1937′de Atatürk’le aralarındaki bazı görüş ayrılıkları yüzünden ve onun isteğiyle başvekillikten ayrıldı. CHP’nin genel başkan vekilliğinden de alındı. Görüş ayrılıkları büyük ölçüde İnönü’nün devletçilik uygulamalarından doğmuştu. Atatürk devletçilik uygulamalarının İnönü’nün düşündüğü biçimde genişletilmesinden yana değildi ve aynı görüşü paylaşan iktisat vekili Celal Bayar’ı İnönü’ye karşı siyasal bir seçenek olarak görüyordu. İnönü ikinci kez başvekillikten ayrılınca yerine Celal Bayar atandı. İnönü bu dönemde yalnızca TBMM’de Malatya milletvekili olarak görev yaptı. Cumhurbaşkanlığı ve Çok Partili Dönem İsmet İnönü Atatürk’ün ölümü üzerine 11 Kasım 1938′de cumhurbaşkanlığına seçildi. Etkin siyasal yaşamdan çekildikten bir yıl sonra cumhurbaşkanı seçilebilmesi, büyük ölçüde Cumhuriyet’le özdeşleşmiş olmasıyla ilgiliydi. Cumhurbaşkanlığının yanı sıra CHP genel başkanlığına da getirildiğinden yönetim üzerinde geniş otorite sahibi oldu. CHP’nin 26 Aralık 1938′de toplanan I. Olağanüstü Kurultay’ında partinin “değişmez genel başkan”ı seçildi. Ayrıca kendisine “Milli Şef” sıfatı verildi. Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra başlayan II. Dünya Savaşı (1939-45) döneminde İnönü ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalıştı. Savaş yıllarındaki ekonomik ve toplumsal sıkıntılar ise, dönemin unutulmayan mirası olarak kaldı. Gene bu dönemde İnönü’nün öncülüğündeki Köy Enstitüleri kuruldu ve geliştirildi. II. Dünya Savaşı’nın hemen ardından, gerek uluslararası siyasetteki gelişmeler, gerekse ülke içindeki yeni oluşumlar rejimin genel niteliğinde önemli değişiklikleri gündeme getirdi. İnönü, çok partili yaşama geçişte ülkedeki siyasal liberalleşme hareketinde etkin rol oynadı; hem CHP içinde yeni politikaya karşı çıkan muhalefet grubunun güçlenmesini önlemeye çalıştı, hem de yeni ve güçlü bir muhalefet partisinin kurulmasını destekledi. 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinden sonra CHP iktidarı Demokrat Parti’ye (DP) bırakırken, İsmet İnönü de cumhurbaşkanlığından ayrıldı ve ana muhalefet partisi genel başkanı olarak siyasal rolünü sürdürdü. On yıllık muhalefet döneminde partisinin başında kaldı ve iktidarın zamanla sertleşen siyasal baskılarına karşın, CHP’nin yeniden güçlenmesine katkıda bulundu. DP, 27 Mayıs 1960 hareketiyle iktidardan uzaklaştırıldı. Yeni anayasa kabul edilip, 15 Ekim 1961 genel seçimlerinden CHP birinci parti olarak çıkınca, İnönü yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi. Bu dönemde CHP-AP, CHP-YTP-CKMP ve CHP-Bağımsızlar koalisyon hükümetlerine başkanlık etti. Yeni kurulan siyasal sistemin sağlıklı biçimde işlemesi için çaba gösterdi. 27 Mayıs hareketinin doğurduğu sorunlarla da uğraşarak 22 Şubat ve 21 Mayıs 1963′te iki darbe girişimini önledi. 1964 Kıbrıs olayları sırasında ABD’nin Türkiye’nin adaya müdahalesini önlemesi üzerine dış politikada çok yönlü arayışlara girdi. Planlı ekonomi, sendikalar, grev ve toplu sözleşme yasalarının çıkarılması, Ortak Pazar üyeliği, SSCB ile iyi ilişkiler kurulması da bu döneme rastlar. İnönü hükümeti 6 Şubat 1965′te yerini Suat Hayri Ürgüplü hükümetine bıraktı. 10 Ekim 1965 seçimlerinde partisinin seçimi kaybetmesi üzerine, parti içi görüş ayrılıkları derinleşti. İnönü’nün desteklediği “ortanın solu” politikası parti tarafından benimsendi. Silahlı Kuvvetler’in 12 Mart 1971′deki müdahalesinden sonra, CHP’nin tutumu konusunda parti içinde önemli görüş ayrılıkları belirdi ve İnönü parti genel sekreteri Bülent Ecevit’le anlaşmazlığa düştü. Ecevit’e göre, müdahalenin amacı, CHP içinde egemen olan “ortanın solu” politikasına son vermek ve partinin iktidar olmasını önlemekti. İnönü ise, müdahaleye açıkça karşı çıkılmasını onaylamıyordu. Yeni kurulacak hükümete partinin üye verip vermeyeceği konusunda beliren anlaşmazlık sonucunda Ecevit istifa etti. Ecevit’le yoğun bir mücadeleye giren İnönü, Mayıs 1972′de toplanan V. Olağanüstü Kurultay’da, politikasının partisince onaylanması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Kurultayda parti meclisi Ecevit’in yanında yer alınca da 8 Mayıs 1972′de CHP genel başkanlığından ayrıldı. Türk siyasal yaşamında parti içi mücadele sonucunda değişen ilk genel başkan olan İnönü 4 Kasım 1972′de CHP üyeliğinden, 14 Kasım 1972′de de milletvekilliğinden istifa etti. Başvurusu üzerine tabii senatör olarak Cumhuriyet Senatosu’nda görev aldı. 25 Aralık 1973′te ölen İnönü 27 Aralık’ta devlet töreni ile Anıtkabir’de toprağa verildi. Anılarının bir bölümünü Hatıralarım, Genç Subaylık Yılları, 1884-1918 (1968) adı altında toplamış, ayrıca çeşitli tarihlerdeki söylev ve demeçlerini içeren İsmet Paşa’nın Siyasi ve İçtimai Nutukları, 1920-1933 (1933), İnönü Diyor ki (1944), İnönü’nün Söylev ve Demeçleri I, 1920-1946 (1946) gibi kitapları yayımlanmıştır. İnönü, Atatürk İnkılâplarının gerçekleşmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlam temeller üzerine oturtulmasında Atatürk'ün en yakın mesai arkadaşıydı. Gurbetsokakları böyle bir devlet adamını alaya alıp komik birşeymiş gibi sırıtarak bir iki cümleyle özetleyemezsiniz, niyetiniz amacınız ne bilemiyorum ama en azından emeğe saygı duymak gerekir. Biraz uzun bir yazı ama, bilgilenme adına okuma zahmetine değer diye düşünüyorum.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
12.05.2010, 23:26 | #8 |
Tecrübeli Yiğido
h.a.y. Şuan
Son Aktivite: 31.01.2012 00:26
Üyelik Tarihi: 10.04.2009
Mesajlar: 232
Tecrübe Puanı: 594
|
Cevap: BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
İsmet İnönü'nün hiç de öyle abartılacak bir şahsiyet olduğunu düşünmüyorum.
Lozan'ı abarta abarta bitiremedik yıllarca.. İyi de biz savaşı kazanan taraf değil miydik? Lozan da kaybettiklerimizi de az çok biliyoruz. İnönü savaşlarında da acaba tek kahraman İsmet İnönü müydü? Bunu da sorgulamak lazım. Kurtuluş Savaşımızın en büyük 2. komutanı Kazım Karabekirdir ama nedense herkes şanslı doğmuyor. Ya da bir Fevzi Çakmak ismet İnönü kadar anılmayı hak etmiyor muydu? |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı h.a.y.'e Teşekkür Ediyor... |
12.05.2010, 23:53 | #9 |
Yasaklı
ömer yalcin Şuan
Son Aktivite: 21.05.2010 18:13
Üyelik Tarihi: 23.06.2009
Yaş: 52
Mesajlar: 10.620
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
o zamanda millet acti simdide ac degisen hic bir olmadi yani, ve su an tüm dünya ac bunuda kim gelirse gelsin degistiremez. Su konuyada degisnmek istiyorum ben almayada yasiyorum,Hitler memleketine neler yapmis bunlarida bir arastirin isterseniz.Bizim hangi büyüklerimiz Milleti icin ne yapmis bir fabrikami yoksa yolmu. bence artik bu laflara cocuklar bile gülüyor. INSANLAR
universite okuyor ama is yok yani aclar.Bu dumu ne Inönü nede Atatürk degistirebilir. Tüketici degil üretici olalim derim,gecmisimiz bize ne kazandir sorarim size hic bir sey degilmi ,aksini isbat eden varmi. |
12.05.2010, 23:56 | #10 |
Usta Yiğido
H_Turan Şuan
Son Aktivite: 14.10.2014 19:19
Üyelik Tarihi: 23.05.2009
Mesajlar: 1.879
Tecrübe Puanı: 754
|
Cevap: BÜYÜK ASKER İSMET İNÖNÜYE HAKARET EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
Tarihi Şahsiyetlerdir Bazı şeyleri Onlara Borçluyuz Fakat O kişilerin Hataları Yanlışları Olmadığı anlamına gelmez
Bazılarımız Bunu Bir türlü Anlayamıyor bir türlü
__________________
Konu H_Turan tarafından (12.05.2010 Saat 23:56 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi. Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı H_Turan'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Büyük Adam Kimdir? | ayparcam | Menkıbeler & Dini Hikayeler | 60 | 16.11.2009 03:14 |
TÜRK DESTANLARI-1 (OĞUZ DESTANI) | Abdurrahman 58 | Diğer Konular | 1 | 04.01.2009 21:00 |
ZINA | bulutbey1978 | Muhtelif konular | 24 | 24.04.2008 17:00 |
VATANIN AMACI NE? | bayatlı kenan58 | Arşiv | 19 | 14.03.2008 19:05 |
Dünya Basınında ATATÜRK | orhanakbulut_58 | Atatürk ve Sivas | 0 | 07.11.2007 20:47 |